Kur’an-ı kerim’de bulunan okunacak dualar ve kısa ayetler hangileridir? Hangi ayetleri okumak çok sevaptır? İşte Arapça ve Türkçe anlamları ile dualar. Kutsal kitabımız olan Kur’an-ı Kerim’i okumak şüphesiz çok sevaptır. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bu konuda şöyle buyurmuşlardır;
“Sizin en hayırlınız Kur’an-ı Kerim’i öğrenen ve öğretenlerinizdir.”
Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’in Hadis-i Şerif’inden de anlaşılacağı üzere Kur’an-ı Kerim’i okumak ve çocuğumuza, eşimize, çevremizdekilere öğretmek hem kendimize hem de öğrettiğimiz kişilere çok büyük sevap kazandırır.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ١﴾ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ ﴿٢﴾ اَلرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِۙ ﴿٣﴾ مَالِكِ يَوْمِ الدّ۪ينِۜ ﴿٤﴾ اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ ﴿٥﴾ اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَق۪يمَۙ ﴿٦﴾ صِرَاطَ الَّذ۪ينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْۙ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّٓالّ۪ينَ ﴿٧
1- “Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.”
2- Elhamdulillâhi Rabbi’l-âlemîn.
3- Er-Rahmâni’r-Rahîm. 4- Mâliki yevmi’d-dîn.
5- İyyâke na’budu ve iyyâke neste’în.
6- İhdine’s-sırâta’l-mustakîm.
7- Sırâta’l-lezîne en’amte aleyhim. Ğayri’l-meğdûbi aleyhim ve le’d-dâllîn.”
1- Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla.
2- Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.
3- O, rahmândır ve rahîmdir.
4- Ceza gününün mâlikidir.
5- (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.
6- Bize doğru yolu göster.
7- Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil! Âmin.
اَللّٰهُ لاَ إِلَـهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَن ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاء وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ
“Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.”
“Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm, lâ te’huzühu sinetün velâ nevm, lehu mâ fissemâvâti ve ma fil’ard, men zellezi yeşfeu indehu illâ bi’iznih, ya’lemü mâ beyne eydiyhim vemâ halfehüm, velâ yü-hîtûne bi’şey’in min ilmihî illâ bima şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel’ard, velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azim.” (Bakara suresinin 255)
Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla.
“Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur. Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. İzni olmaksızın onun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O, yücedir, büyüktür.”
اٰمَنَ الرَّسُولُ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْهِ مِنْ رَبِّه۪ وَالْمُؤْمِنُونَۜ كُلٌّ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَمَلٰٓئِكَتِه۪ وَكُتُبِه۪ وَرُسُلِه۪ۜ لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ اَحَدٍ مِنْ رُسُلِه۪۠ وَقَالُوا سَمِعْنَا وَاَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَاِلَيْكَ الْمَص۪يرُ
لَا يُكَلِّفُ اللّٰهُ نَفْساً اِلَّا وُسْعَهَاۜ لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْۜ رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذْنَٓا اِنْ نَس۪ينَٓا اَوْ اَخْطَأْنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تَحْمِلْ عَلَيْنَٓا اِصْراً كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تُحَمِّلْنَا مَا لَا طَاقَةَ لَنَا بِه۪ۚ وَاعْفُ عَنَّا۠ وَاغْفِرْ لَنَا۠ وَارْحَمْنَا۠ اَنْتَ مَوْلٰينَا فَانْصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِر۪ينَ
“Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm.”
Amene-rrasûlu bimâ unzile ileyhi min rabbihi velmu/minûn(e)(c) kullun âmene bi(A)llâhi ve melâ-iketihi ve kutubihi ve rusulihi lâ nuferriku beyne ehadin min rusulih(i)(c) ve kâlû semi’nâ ve ata’nâ(s) ġufrâneke rabbenâ ve-ileyke-lmasîr(u) (Bakara-285)
Lâ yükellifu(A)llâhu nefsen illâ vus’ahâ(c) lehâ mâ kesebet ve’aleyhâ me-ktesebet(k) rabbenâ lâ tu-âḣiżnâ in nesînâ ev aḣta/nâ(c) rabbenâ velâ tahmil ‘aleynâ isran kemâ hameltehu ‘ale-lleżîne min kablinâ(c) rabbenâ velâ tuhammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bih(i)(s) va’fu ‘annâ vaġfir lenâ verhamnâ(c) ente mevlânâ fensurnâ ‘ale-lkavmi-lkâfirîn(e) (Bakara-286)
” Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü’minler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: “Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz.” Şöyle de dediler: “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır.”(Bakara-285)
Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): “Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.” (Bakara-286)
وَالْفَجْرِۙ
وَلَيَالٍ عَشْرٍۙ
وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِۙ
وَالَّيْلِ اِذَا يَسْرِۚ
هَلْ ف۪ي ذٰلِكَ قَسَمٌ لِذ۪ي حِجْرٍۜ
اَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍۙۖ
اِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِۙۖ
اَلَّت۪ي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِۙۖ
وَثَمُودَ الَّذ۪ينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِۙۖ
وَفِرْعَوْنَ ذِي الْاَوْتَادِۙۖ
اَلَّذ۪ينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِۙۖ
فَاَكْثَرُوا ف۪يهَا الْفَسَادَۙۖ
فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍۙۖ
اِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِۜ
فَاَمَّا الْاِنْسَانُ اِذَا مَا ابْتَلٰيهُ رَبُّهُ فَاَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبّ۪ٓي اَكْرَمَنِۜ
وَاَمَّٓا اِذَا مَا ابْتَلٰيهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبّ۪ٓي اَهَانَنِۚ
كَلَّا بَلْ لَا تُكْرِمُونَ الْيَت۪يمَۙ
وَلَا تَحَٓاضُّونَ عَلٰى طَعَامِ الْمِسْك۪ينِۙ
وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ اَكْلاً لَماًّۙ
وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُباًّ جَماًّۜ
كَلَّٓا اِذَا دُكَّتِ الْاَرْضُ دَكاًّ دَكاًّۙ
وَجَٓاءَ رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفاًّ صَفاًّۚ
وَج۪ٓيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْاِنْسَانُ وَاَنّٰى لَهُ الذِّكْرٰىۜ
يَقُولُ يَا لَيْتَن۪ي قَدَّمْتُ لِحَيَات۪يۚ
فَيَوْمَئِذٍ لَا يُعَذِّبُ عَذَابَهُٓ اَحَدٌۙ
وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُٓ اَحَدٌۜ
يَٓا اَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُۗ
اِرْجِع۪ٓي اِلٰى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَرْضِيَّةًۚ
فَادْخُل۪ي ف۪ي عِبَاد۪يۙ
وَادْخُل۪ي جَنَّت۪ي
Bismillâhirrahmanirrahim
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
﷽
وَالشَّمْسِ وَضُحٰيهَاۙۖ ﴿1﴾ وَالْقَمَرِ اِذَا تَلٰيهَاۙۖ ﴿2﴾ وَالنَّهَارِ اِذَا جَلّٰيهَاۙۖ ﴿3﴾ وَالَّيْلِ اِذَا يَغْشٰيهَاۙۖ ﴿4﴾ وَالسَّمَٓاءِ وَمَا بَنٰيهَاۙۖ ﴿5﴾ وَالْاَرْضِ وَمَا طَحٰيهَاۙۖ ﴿6﴾ وَنَفْسٍ وَمَا سَوّٰيهَاۙۖ ﴿7﴾ فَاَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوٰيهَاۙۖ ﴿8﴾ قَدْ اَفْلَحَ مَنْ زَكّٰيهَاۙۖ ﴿9﴾ وَقَدْ خَابَ مَنْ دَسّٰيهَاۜ ﴿10﴾ كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوٰيهَاۙۖ ﴿11﴾ اِذِ انْبَعَثَ اَشْقٰيهَاۙۖ ﴿12﴾ فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللّٰهِ نَاقَةَ اللّٰهِ وَسُقْيٰيهَا۠ ﴿13﴾ فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَاۙۖ فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُمْ بِذَنْبِهِمْ فَسَوّٰيهَاۙۖ ﴿14﴾ وَلَا يَخَافُ عُقْبٰيهَا ﴿15﴾
Bismillâhirrahmanirrahim.
﴾1-10﴿ Veş şemsi ve duhâhâ. Vel kameri izâ telâhâ. Ven nehâri izâ cellâhâ. Vel leyli izâ yagşâhâ. Ves semâi ve mâ benâhâ. Vel ardı ve mâ tahâhâ. Ve nefsin ve mâ sevvâhâ. Fe elhemehâ fucûrahâ ve takvâhâ. Kad efleha men zekkâhâ. Ve kad hâbe men dessâhâ.
﴾10-15﴿ Kezzebet semûdu bi tagvâhâ. İzinbease eşkâhâ. Fe kâle lehum resûlullâhi nâkatallâhi ve sukyâhâ. Fe kezzebûhu fe akarûhâ fe demdeme aleyhim rabbuhum bi zenbihim fe sevvâhâ. Ve lâ yehâfu ukbâhâ.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
﴾1-10﴿ Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.
﴾11-15﴿ Semûd kavmi azgınlığı yüzünden (Allah’ın elçisini) yalanladı. Onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) atıldığında, Allah’ın Resûlü onlara: «Allah’ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!» dedi. Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felâket gönderdi de hepsini helâk etti. (Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya!
لِا۪يلَافِ قُرَيْشٍۙ
ا۪يلَافِهِمْ رِحْلَةَ الشِّتَٓاءِ وَالصَّيْفِۚ
فَلْيَعْبُدُوا رَبَّ هٰذَا الْبَيْتِۙ
اَلَّـذ۪ٓي اَطْعَمَهُمْ مِنْ جُوعٍ وَاٰمَنَهُمْ مِنْ خَوْفٍ
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
اِنَّٓا اَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَۜ
فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْۜ
اِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْاَبْتَرُ
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
قُلْ يَٓا اَيُّهَا الْكَافِرُونَۙ
لَٓا اَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَۙ
وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۚ
وَلَٓا اَنَا۬ عَابِدٌ مَا عَبَدْتُمْۙ
وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۜ
لَكُمْ د۪ينُكُمْ وَلِيَ د۪ينِ
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
اِذَا جَٓاءَ نَصْرُ اللّٰهِ وَالْفَتْحُۙ
وَرَاَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ ف۪ي د۪ينِ اللّٰهِ اَفْوَاجاًۙ
فَسَبِّـحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُۜ اِنَّهُ كَانَ تَـوَّاباً
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
تَبَّتْ يَدَٓا اَب۪ي لَهَبٍ وَتَبَّۜ
مَٓا اَغْنٰى عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَۜ
سَيَصْلٰى نَاراً ذَاتَ لَهَبٍۚ
وَامْرَاَتُهُۜ حَمَّالَةَ الْحَطَبِۚ
ف۪ي ج۪يدِهَا حَبْلٌ مِنْ مَسَدٍ
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌۚ
اَللّٰهُ الصَّمَدُۚ
لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْۙ
وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُواً اَحَدٌ
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ
مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ
وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَۙ
وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ
وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Kul e’ûzu bi-Rabbi’l-felak.
2. Min şerri mâ halak.
3. Ve min şerri ğâsikın izâ vekab.
4. Ve min şerri’n-neffâsâti fi’l-ukad.
5. Ve min şerri hâsidin izâ hased.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
1. De ki: ben, karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Rabbe sığınırım,
2. Yarattığı şeylerin şerrinden,
3. Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
4. Düğümlere üfleyenlerin şerrinden,
5. Ve hased ettiği zaman hasedçinin şerrinden. (Allah’a sığınırım).
قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِۙ
مَلِكِ النَّاسِۙ
اِلٰهِ النَّاسِۙ
مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِۙ
اَلَّذ۪ي يُوَسْوِسُ ف۪ي صُدُورِ النَّاسِۙ
مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Kısa bilgi: Kur’an-ı Kerim’de okunacak kısa Ayetler yazımız ile ilgili sizlere bir nebze de olsa faydamız dokunduysa ne mutlu bize. Okunacak Dualar listemizde mutlaka her gün okunması gereken bir çok dua var. Bir göz atmanızı öneririz.
ALLAH Esma-i Hüsna'nın birincisi “Allah” ism-i şerifidir. Bu isim rabbü’l-âlemîn den başka hiçbir şeye verilemez.…
Peygamber Efendimiz'in Şeytan ve cinleri uzaklaştıran duası Eskiden olduğu gibi günümüz de de kötü varlıkların…
Erkeği veya kadını zinadan korumak ya da uzak tutmak için bir çok yöntem olmakla birlikte,…
İnsan olmanın tabiatı gereği herkesin sevinçli ve üzüntülü zamanları olmuştur ve olacaktır da. Bazen sıkıntılı…
Toplumumuzda bazı Müslüman kardeşlerimiz uykusuzluk sıkıntısı çekebilir. Peygamber efendimizin kendi hayatından yatmadan önce okuduğu duaları…
Evde bereket için okunacak dualar arasında bulunan Bereket Duası halk arasında Karınca Duası olarak da…
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz.
Oku